11 Kasım 2020 Çarşamba günü Yeşil Bursa Dağcılık İhtisas Spor Kulübü (YEBUDAK) olarak 4 kişi olarak (Kadir SOYALTIN - Sema KIZILASLAN - Fatih ORDU ve Eray ERDEM) Kadir SOYALTIN rehberliğinde 07:30 da Eker parkta buluşarak bir araçla Bursa'nın en yüksekte yeralan köyü olan Osmangazi'ye bağlı Bursa'ya 45 km mesafede yer alan 1170 rakımlı Büyükdeliller köyüne ulaştık. Köy kahvesinde ufak bir mola yapıp yanımızda getirdiklerimizi çay eşliğinde içtikten sonra 09:00 gibi hafif rüzgarlı parçalı bulutlu bir havada aracımıza binip Araç yolumuzuda kaydetmek için wikiloc rotasını açarak köyün doğu çıkışından sola dönerek toprak yoldan yükselmeye başladık. Uludağdaki bulutların hareketini seyrederek ilerlemek oldukça keyifli olsada yaklaşık 3,5 km kadar ilerleyip köyün mesire yerinin hemen üzerinde 1350 rakımda aracımızı bırakıp yürüyüşe başladığımızda saat 09:30 olmuştu. Önce traktör yolundan yükselerek dört yol ağzına ulaştık (dört yolda toprak) Burada hiç hız kesmeden çamlıklar arasından ormaniyenin kesilen çam ağaçlarını taşımak için açtığı yoldan yarım saat kadar yükselmeden yol patikaya dönmüştü. Yol boyunca bol miktarda çam ve kavak ağacı arasından yürüyor sonbaharın renklerinin güzelliğiyle mest oluyorduk. Eğim bizi zorlamayacak kadar tatlı ve keyifliydi. Bu ahval üzere 1800 rakıma kadar ulaşıp küçük baş hayvanlar için yapılan viran olmuş mezraya ulaştık. Burada eskiden su kaynağı olduğunu biliyor olsakta maalesef bu sefer bulamadık. Yol boyunca çok fazla miktarda ayı pisliği önümüzü kessede yol boyunca kendileriyle hiç müşerref olamadık. Sırt hattında iyice azalan ağaç örtüsü yerini zirvenin karlarına ve kuzeyden güneye sırt hattından akan buluta bırakmıştı. 2000 rakımda ağaç örtüsü tamamen bitmiş kaya yapısına geçmiştik. mesafe yaklaşmış eğim artmış bulutlanma çoğalmıştı. Kadir önde Sema arkada araları çok açmadan ortalama 30 derece eğimde yükselmeye devam ederek önce 2200 rkımdaki küçük mağaraya ulaşıp burada atıştırmak ve fotoğraf molası vermiş biraz dinlendikten sonrada 2400 rakıma kadar dik yükselişimizi devam ettirmiştik. Kuzeydoğu - güneybatı istikametinde 40 km kadar uzayan Uludağın güneyinden yükselirken eğimde azalmaya başlasada havanın soğukluğu kendini hissettiriyordu. Azalan eğimde geçen hafta yağan karlardan kalanlarlın arasından zirveye toplamda dört saatte ulaşmış ve yemek molamızı vermiştik. Zirve nin ilk resimlerinden sonra ıslakları çıkartıp kurulanmış ve zirve defterinede bir kez daha anımızı bırakmıştık. Geri dönüş yolumuzun bu parkurda 6 km olmasının rahatlığıyla iki saati geçen bir süre zirvede kalarak yanımızda getirdiğimiz çayın sıcaklığında yemeklerimizi yemiş, bol bol fotoğraaf ve video çekilmiş sıcak sohbetler yapılmıştı. Eray arkadaşımızın bu ilk Uludağ zirvesi olması hasebiyle biraz yorulmuş olsada oldukça dirayetli bir şekilde zirveye ulaşmanın hazzını yaşamıştı. Geri dönüşe geçmeden önce bulutlanma çoğalmış hava iyice soğumuştu ama yolumuz gps de kayıtlıydı ve sis olsada bunun rahatlığıyla çokta hızlanmadan 2,5 saat kadar bir sürede aynı parkur üzerinden hava kararmadan başlangıç yerine dönüp aracımıza ulaşmıştık. Büyükdeliller köyüne tekrar döndüğümüzde saat 18:15 olmuştu. Akşam çayımızıda bol bol içip Dağcılara karşı sempatiyle bakan köylü ile sohbet edilip geri dönüş yolunu tutarak bir faaliyetin daha sonuna gelmiştik... Yıllardır otellerden başlayıp zirveye gidiş dönüşün 23 km ve rakım farkının 700 metre olduğu parkurdanda yavaş yavaş uzaklaşarak bizde çok az kullanılan 12 km uzunluğunda ve 1200 metre yükseldiğimiz parkura geçiş yapmak zorunda bırakılmıştık. Böyle yazıyorum zira 30 yıla yakındır gidip geldiğim ve onlarca farklı rotasını denediğim belki 300 kere çıktığım Uludağ zirve parkurlarının belkide en güzeli ve bundan da önemlisi en güvenlisi olan Oteller Büyükzirve parkuru havadan sudan sebeplerle idareciler ve milli parklar tarafından yasaklanmıştı, bundan daha acısıda en üst kurumumumz olan TDF nin bu konuda hiçbir somut adım atamayıp Bursadaki 40 civarındaki dağcılık kulübünü sahipsiz bırakmasıydı. Konuşsam tesiri yok sussam gönül razı değil, ama Bursalı bir dağcı olarak bu konu içimizi daha uzunca süre acıtacak gibi, inşaallah akil adamlar la yollarımız kesişirde bu soruna bi çözüm bulurlar bizde sevdamız olan Uludağımıza bir dağcı edasıyla girebiliriz... Parkura dönecek olursak, oldukça dik ve fazla yükselme olsada 1,5 litre suyunuz ve eğimle derdiniz yoksa yavaş yavaş yürüyerekte bu parkurdan ortalama 4 saatte rahatça zirveye ulaşabilirsiniz. Orman içi yüründüğü için vede uludağın sisi meşhur olduğundan dolayı eğer rotayı çok çok iyi bilmiyorsanız yanıızda mutlaka gps bulundurmanızı tavsiye ederim. Blog Yazısı Kadir Soyaltın